1. DIŞ MEKÂN BİTKİLERİ1.1. Genel Özellikleri
1.1.1. Dış Mekan Bitkileri Hangi Bitkilerden Oluşur
Bir bahçenin yeşil örtüsünü oluşturmaya yarayan bütün bitkiler, dış mekân bitkileri sayılır. Bahçenin canlı dekorunu oluşturan bu malzeme, bitki aleminin büyük ağaçları başta olmak üzere, ağaççıklar, çalılar, sarmaşıklar, tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler, yani kökü yerde sürekli kalabilen soğanlı, yumrulu veya rizomlu otsu bitkiler ile çim bitkileri ve su bitkilerinden oluşur.
1.1.2. Dış Mekân Bitkilerinin Gruplandırılması
1.1.2.1. Ömür ve Habitüs Özelliklerine Göre Gruplandırmaa. Tek yıllık bitkiler; vegetatif ve generatif gelişmelerini bir yıl içinde tamamlayan, tohum oluşturduktan sonra yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohum ile üretilebilen bitkilerdir. Bahçe çiçeklerinin büyük kısmı tek yıllık olup, tohumla üretilir ( petunya, camgüzeli, ateş çiçeği).
b. İki yıllık bitkiler; vegetatif gelişmesini yani yaprak ve sürgün gelişimini 1. yılda tamamlayıp, 2. yılda generatif gelişme (çiçek, meyve, tohum) gösteren, ikinci yıl sonunda yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohumla üretilen bitkilerdir (hüsnüyusuf, gazanya).
1.1.1. Dış Mekan Bitkileri Hangi Bitkilerden Oluşur
Bir bahçenin yeşil örtüsünü oluşturmaya yarayan bütün bitkiler, dış mekân bitkileri sayılır. Bahçenin canlı dekorunu oluşturan bu malzeme, bitki aleminin büyük ağaçları başta olmak üzere, ağaççıklar, çalılar, sarmaşıklar, tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler, yani kökü yerde sürekli kalabilen soğanlı, yumrulu veya rizomlu otsu bitkiler ile çim bitkileri ve su bitkilerinden oluşur.
1.1.2. Dış Mekân Bitkilerinin Gruplandırılması
1.1.2.1. Ömür ve Habitüs Özelliklerine Göre Gruplandırmaa. Tek yıllık bitkiler; vegetatif ve generatif gelişmelerini bir yıl içinde tamamlayan, tohum oluşturduktan sonra yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohum ile üretilebilen bitkilerdir. Bahçe çiçeklerinin büyük kısmı tek yıllık olup, tohumla üretilir ( petunya, camgüzeli, ateş çiçeği).
b. İki yıllık bitkiler; vegetatif gelişmesini yani yaprak ve sürgün gelişimini 1. yılda tamamlayıp, 2. yılda generatif gelişme (çiçek, meyve, tohum) gösteren, ikinci yıl sonunda yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohumla üretilen bitkilerdir (hüsnüyusuf, gazanya).
c. Çok yıllık bitkiler;
uzun ömürlü olan, vegetasyon dönemi sonunda toprak üstü aksamı kurusa
bile bir sonraki vegetasyon dönemi başında kök ya da toprak altı
organları ile yeni sürgünler oluşturabilirler. Odunsu bitkilerin otsular
gibi toprak üstü aksamı kurumaz; ancak bazıları yaprak döker, bazıları
dökmez(kartopu, ortanca).
1.1.2.2. Dendrolojik Özelliklerine Göre Gruplandırmaa. Ölçü yönünden gruplandırmaDış mekân bitkileri ölçü ve dış görünüş yönünden yaşamları boyunca alacakları en son taç büyüklüğüne göre gruplandırılır.
Yer Örtücüler
0 – 30 cm’ye kadar boylanan toprak yüzeyinde çok yakın neredeyse yapışık şekilde yoğun bir toprak tabakası oluşturan, sarılıcı, sürünücü, yayılıcı bodur bitkilerdir. Odunsu, otsu, her dem yeşil veya yalnız yazın yeşil olan bu bitkileri çim örtüsü gibi görünür ve aynı amaca hizmet eder. Bu bitkiler erozyon ve su kaybını engellerken, zemine de renk, desen, doku özelliği kazandırır. Bu tip bitkilerin gölge ve güneşe dayanıklılıklarının iyi bilinmesi ve dikkate alınması gerekir.
ÇalılarFarklılıklar her zaman çok kesin olmadığı için bazı bitkilerin çalı mı yoksa ağaç mı olduklarını tespit etmek güçtür. Çalıların pek çok gövdesi varken, ağaçların bir tek temel gövdeleri olur. Çalılar genellikle 5 m’yi geçmezken, ağaçlar istisnaları olmakla beraber 5 m’den uzun bitkilerdir. Çalılar daha kısa ve yoğundur. Bazı uzun çalılar tek gövde kalacak şekilde budanıp küçük bir ağaç olarak kullanılabilir. Her dem yeşil bazı süs çalıları aslında çok yavaş büyüyen ya da bodur formlu ağaçlardır. Her dem yeşil ve çiçekli çalılar evin hatlarını yumuşatır. Etrafı çeviren çalılar canlı çitler oluşturur.
1- Bodur Çalılar; 30 –100 cm kadar boylanan ve oturan bir insanın göz seviyesinden aşağıda olan bitkilerdir. Görüşe engel olmazlar.
2- Küçük Çalılar; 100 –150 cm arasında değişik boyda olan bu çalı grubu görmeyi engelleme yanında kendini yavaş yavaş belli eder. Oturan insanın görünmesini engellerken ayakta duran insanın göz seviyesinden aşağıda olduğundan görüşü engellemez. Arazide dalgalanma yaratabilir.
3- Orta Çalılar; 150 – 200 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, planlamalarda gruplar halinde kullanıldığında renk ve doku etkisi yapar. Dipten itibaren dallanırlar.
4- Büyük Çalılar; 300 –700 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, karşıdan bakınca küçük bir ağaç gibi görünebilir. Saha ayrımı yönünden etkilidir. Rüzgâr perdelerinde alt tabakayı oluşturur. Görüntüyü engeller.
AğaçlarPeyzajda en uzun ve baskın bitkiler ağaçlardır. Ağaçlar, evin siluetini ve boyutlarını tanımlayarak onu çevrelendirir.
1- Küçük Ağaçlar (Ağaççıklar); 300 – 700 cm kadar boylanan küçük boylu ağaçlardır. Rüzgâr önleme, mahremiyet ve mekân oluşturma yönünden önemli fonksiyonları vardır. Boyları büyük çalılara benzer, aradaki fark bu bitkilerin tek gövdeli olmasıdır.
2- Büyük Ağaçlar(Ağaçlar); 700 – 1500 cm ve daha fazla boy yapan bitkilerdir. Tek gövde üzerinde dallanmış bir yapı oluşturmalarından dolayı altında oturulabilir. Çiçek yaprak ve gövdeleri görsel olarak etkilidir. Mekânın ana öğesidir.
Ağaç, ağaçcık ve çalıları yapraklarını dökme durumuna göre gruplandırdığımızda;I. Kışın yaprağını dökenler: Akçaağaç, çınar…
II. Her dem yeşil kalanlar: Dar yapraklılar: Çam, sedir, köknar
Geniş yapraklılar: Yaprağını dökmeyen manolya, palmiyeler…
III. Yarı her dem yeşil kalanlar (iklim şartlarına göre yaprağını dökmeyen ya da çok geç döken bitkiler)
b. Biçim Yönünden GruplandırmaGenel olarak bir bitkinin formu, kalıtsal etkilerin ve ekolojik koşulların etkisiyle ortaya çıkar. Bitki türleri farklı ekolojilerde farklı biçimler ortaya koyar. Örneğin, karaçam açık bir arazide yerden dallanırken, ormanlık bir alanda çıplak bir gövde üzerinde taç yapar. Dış mekân bitkileri biçim ( form ) yönünden beş grupta incelenebilir.
1. Salkım formlu; bir peyzaj düzenlemede insanların en çok dikkatini çeken gruptur.
Ancak çok fazla kullanılmamalıdır. Keskin çizgileri, sert görüntüleri yumuşatmaktır. Örnek:
Salkım Söğüt.
2. Sütun formlu; dikine büyüyen bitkilerdir. Dikkat çekme ve vurgu etkisi yaratır.
Bunlar yapılar arasında kalan dar alanlarda az yer tutması bakımından kullanışlıdır. Örnek:
Yalancı Selvi.
3. Piramit formlu; dikkat çeken ve vurgu yaratan bitkilerdir. Bir mekanda, diğer bitkisel elemanlardan ayrı, soliter ya da grup halinde kullanıldığında anıt etkisi yapar. Örnek: Leylandi.
4. Yuvarlak formlu; siluetleri yönünden yuvarlak, hacimleri yönünden küresel ağaçlardır. Çok fazla kullanıldığı6 162.32 nda monotonluk etkisi yaratır. Örnek: Top Akasya.
Yer Örtücüler
0 – 30 cm’ye kadar boylanan toprak yüzeyinde çok yakın neredeyse yapışık şekilde yoğun bir toprak tabakası oluşturan, sarılıcı, sürünücü, yayılıcı bodur bitkilerdir. Odunsu, otsu, her dem yeşil veya yalnız yazın yeşil olan bu bitkileri çim örtüsü gibi görünür ve aynı amaca hizmet eder. Bu bitkiler erozyon ve su kaybını engellerken, zemine de renk, desen, doku özelliği kazandırır. Bu tip bitkilerin gölge ve güneşe dayanıklılıklarının iyi bilinmesi ve dikkate alınması gerekir.
ÇalılarFarklılıklar her zaman çok kesin olmadığı için bazı bitkilerin çalı mı yoksa ağaç mı olduklarını tespit etmek güçtür. Çalıların pek çok gövdesi varken, ağaçların bir tek temel gövdeleri olur. Çalılar genellikle 5 m’yi geçmezken, ağaçlar istisnaları olmakla beraber 5 m’den uzun bitkilerdir. Çalılar daha kısa ve yoğundur. Bazı uzun çalılar tek gövde kalacak şekilde budanıp küçük bir ağaç olarak kullanılabilir. Her dem yeşil bazı süs çalıları aslında çok yavaş büyüyen ya da bodur formlu ağaçlardır. Her dem yeşil ve çiçekli çalılar evin hatlarını yumuşatır. Etrafı çeviren çalılar canlı çitler oluşturur.
1- Bodur Çalılar; 30 –100 cm kadar boylanan ve oturan bir insanın göz seviyesinden aşağıda olan bitkilerdir. Görüşe engel olmazlar.
2- Küçük Çalılar; 100 –150 cm arasında değişik boyda olan bu çalı grubu görmeyi engelleme yanında kendini yavaş yavaş belli eder. Oturan insanın görünmesini engellerken ayakta duran insanın göz seviyesinden aşağıda olduğundan görüşü engellemez. Arazide dalgalanma yaratabilir.
3- Orta Çalılar; 150 – 200 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, planlamalarda gruplar halinde kullanıldığında renk ve doku etkisi yapar. Dipten itibaren dallanırlar.
4- Büyük Çalılar; 300 –700 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, karşıdan bakınca küçük bir ağaç gibi görünebilir. Saha ayrımı yönünden etkilidir. Rüzgâr perdelerinde alt tabakayı oluşturur. Görüntüyü engeller.
AğaçlarPeyzajda en uzun ve baskın bitkiler ağaçlardır. Ağaçlar, evin siluetini ve boyutlarını tanımlayarak onu çevrelendirir.
1- Küçük Ağaçlar (Ağaççıklar); 300 – 700 cm kadar boylanan küçük boylu ağaçlardır. Rüzgâr önleme, mahremiyet ve mekân oluşturma yönünden önemli fonksiyonları vardır. Boyları büyük çalılara benzer, aradaki fark bu bitkilerin tek gövdeli olmasıdır.
2- Büyük Ağaçlar(Ağaçlar); 700 – 1500 cm ve daha fazla boy yapan bitkilerdir. Tek gövde üzerinde dallanmış bir yapı oluşturmalarından dolayı altında oturulabilir. Çiçek yaprak ve gövdeleri görsel olarak etkilidir. Mekânın ana öğesidir.
Ağaç, ağaçcık ve çalıları yapraklarını dökme durumuna göre gruplandırdığımızda;I. Kışın yaprağını dökenler: Akçaağaç, çınar…
II. Her dem yeşil kalanlar: Dar yapraklılar: Çam, sedir, köknar
Geniş yapraklılar: Yaprağını dökmeyen manolya, palmiyeler…
III. Yarı her dem yeşil kalanlar (iklim şartlarına göre yaprağını dökmeyen ya da çok geç döken bitkiler)
b. Biçim Yönünden GruplandırmaGenel olarak bir bitkinin formu, kalıtsal etkilerin ve ekolojik koşulların etkisiyle ortaya çıkar. Bitki türleri farklı ekolojilerde farklı biçimler ortaya koyar. Örneğin, karaçam açık bir arazide yerden dallanırken, ormanlık bir alanda çıplak bir gövde üzerinde taç yapar. Dış mekân bitkileri biçim ( form ) yönünden beş grupta incelenebilir.
1. Salkım formlu; bir peyzaj düzenlemede insanların en çok dikkatini çeken gruptur.
Ancak çok fazla kullanılmamalıdır. Keskin çizgileri, sert görüntüleri yumuşatmaktır. Örnek:
Salkım Söğüt.
2. Sütun formlu; dikine büyüyen bitkilerdir. Dikkat çekme ve vurgu etkisi yaratır.
Bunlar yapılar arasında kalan dar alanlarda az yer tutması bakımından kullanışlıdır. Örnek:
Yalancı Selvi.
3. Piramit formlu; dikkat çeken ve vurgu yaratan bitkilerdir. Bir mekanda, diğer bitkisel elemanlardan ayrı, soliter ya da grup halinde kullanıldığında anıt etkisi yapar. Örnek: Leylandi.
4. Yuvarlak formlu; siluetleri yönünden yuvarlak, hacimleri yönünden küresel ağaçlardır. Çok fazla kullanıldığı6 162.32 nda monotonluk etkisi yaratır. Örnek: Top Akasya.
5. Manzara formlu;
doğanın düzenine en uygun formdur. Formal bitkiler insan üzerinde
disiplin yaratırken, manzara formlu bitkiler insan üzerinde rahatlık
etkisi yaratır. Örnek: Çınar.
c. Renk Yönünden
İster canlı, ister cansız elemanlar yönünden olsun renk, insanı en çok etkileyen tasarım elemanıdır. Doğa; gücünü, ekolojik koşulların uygunluğunu ya da uygun olmadığını renk ile belli eder. Canlı yeşil renk vadi içlerinde görülür. Bol yağışın olduğu yerlerde yeşil renk hâkimken, kurak bölgelerde yeşilden uzaklaşıp soluk renklerle karşılaşmaktayız. Bitkilerde renk özelliği genellikle çiçekler tarafından verilir. Yaprakları ile renk değiştiren bitkilerde peyzaj için önemlidir.
d. Doku Yönünden
Gerek dokunma, gerekse görme duyumuzu etkileyen bir özelliktir. Yaprak ve dallanma özelliklerinin tümü, yani yaprak ölçüleri, biçimi, rengi, deseni, tüylülük durumu bitkilerin doku özelliğini ortaya çıkarır. Yapraklar ölçü ve form yönünden çok değişiklik gösterir. Form yönünde oval, yumurta, ters yumurta gibi şekillerde olabilir. Yapraklar aynı zamanda simetrik, asimetrik,
kalın, ince, parçalı, bütün, tüylü, tüysüz gibi özellikler de gösterir. Yapraklar ayrıca yoğunluk yönünden incelendiğinden seyrek, sık gibi terimlerle ifade edilir. Sık dokulu bitkiler ışığı geçirmez; seyrek dokulu bitkiler ise ışık oyunlarına olanak verir. Yaprak sapının uzunluğuna göre de yapraklar hareketlilik gösterir. Uzun yaprak sapı olan ağaçlar, rüzgârın ve gün ışığının etkisi ile çok hareketli bir görünüm ortaya koyar. Bu tip yaprakların alt ve üst yüzeyleri de farklı renkte ise bu etki daha da artar. Bitkilerin doku özelliği içinde yer alan yaprak rengi en önemli özelliklerden biridir.
Özellikle geniş yapraklı ağaçların yaprak renkleri mevsimlere göre değişir, Sonbaharda yaprak dökümünden önce renkleri değişen ağaçlar tasarımda etkilidir. Örnek: Akçaağaç.
c. Renk Yönünden
İster canlı, ister cansız elemanlar yönünden olsun renk, insanı en çok etkileyen tasarım elemanıdır. Doğa; gücünü, ekolojik koşulların uygunluğunu ya da uygun olmadığını renk ile belli eder. Canlı yeşil renk vadi içlerinde görülür. Bol yağışın olduğu yerlerde yeşil renk hâkimken, kurak bölgelerde yeşilden uzaklaşıp soluk renklerle karşılaşmaktayız. Bitkilerde renk özelliği genellikle çiçekler tarafından verilir. Yaprakları ile renk değiştiren bitkilerde peyzaj için önemlidir.
d. Doku Yönünden
Gerek dokunma, gerekse görme duyumuzu etkileyen bir özelliktir. Yaprak ve dallanma özelliklerinin tümü, yani yaprak ölçüleri, biçimi, rengi, deseni, tüylülük durumu bitkilerin doku özelliğini ortaya çıkarır. Yapraklar ölçü ve form yönünden çok değişiklik gösterir. Form yönünde oval, yumurta, ters yumurta gibi şekillerde olabilir. Yapraklar aynı zamanda simetrik, asimetrik,
kalın, ince, parçalı, bütün, tüylü, tüysüz gibi özellikler de gösterir. Yapraklar ayrıca yoğunluk yönünden incelendiğinden seyrek, sık gibi terimlerle ifade edilir. Sık dokulu bitkiler ışığı geçirmez; seyrek dokulu bitkiler ise ışık oyunlarına olanak verir. Yaprak sapının uzunluğuna göre de yapraklar hareketlilik gösterir. Uzun yaprak sapı olan ağaçlar, rüzgârın ve gün ışığının etkisi ile çok hareketli bir görünüm ortaya koyar. Bu tip yaprakların alt ve üst yüzeyleri de farklı renkte ise bu etki daha da artar. Bitkilerin doku özelliği içinde yer alan yaprak rengi en önemli özelliklerden biridir.
Özellikle geniş yapraklı ağaçların yaprak renkleri mevsimlere göre değişir, Sonbaharda yaprak dökümünden önce renkleri değişen ağaçlar tasarımda etkilidir. Örnek: Akçaağaç.
1.2. Doğal Bitki Örtüsü
Herhangi bir alanda insanların ve hayvanların etkisinde kalmadan tamamen doğal etmenlerle oluşan bitki örtüsüne doğal bitki örtüsü ya da flora denir. Bir yörenin bitki örtüsünün insanlar ya da hayvanlar tarafından tahrip edilmesi söz konusudur. Yeryüzünün bugünkü bitki örtüsü ile doğal bitki örtüsü arasında büyük farklar vardır. Ancak insanın ulaşamadığı ya da etkilemediği alanlarda bitki örtüsü doğal bitki örtüsüdür.
1.2.1. Dünyada Bitkilerin Dağılımı
Dünya üzerindeki bitkilerin yayılışı, yatay ve dikey yönlerde olmak üzere değişiklik gösterir. Kuzey Yarımküre’sindeki bitkiler ısı bakımından altı büyük bölgede toplanır. Bunların her birine hakim olan bitkinin adına uygun zon adı verilir. Bunlar:
Palmetum Zonu (26 – 300) : Doğal bitki örtüsü palmiyelerdir.
Lauretum Zonu (22 – 260) : Ülkemiz bu kuşakta yer alır. Bitki topluluğu olarak Defne, Meşe, Şimşir gibi yapraklı bitkiler göze çarpar.
Castenetum Zonu (18 – 220) : Burada yaprağını döken ağaçlar dikkat çekmektedir. Kestane, Çınar, Dışbudak gibi.
Fagetum Zonu (14 – 180) : Serin iklimi seven bitkiler bu kuşakta yer alır. Kavak, Gürgen, Akçaağaç gibi.
Abietum Zonu: Bu zonun yer aldığı yerlerde mayıs, haziran ve temmuz aylarının ortalama sıcaklığı 10- 14 0C’dir. Ladin, huş, kızılağaç gibi bitkiler yer alır.
Alpinetum Zonu: Bitkilerin büyüme dönemlerinde burada sıcaklık ortalama olarak 10 0C’nin üzerine çıkmaz. Burada genellikle otsu ve çalı grubu bitkiler yer alır.
Enlem derecelerine göre meydana gelen bu zonlara yatay zonlar adı verilir. Ancak bu zonlar herhangi bir bölgedeki dağlarda aynı tertip ve sıra ile aşağıdan yukarı doğru birbirini takip eder. Örneğin, Kuzey Yarımküre’de 40’ıncı enlem derecesinde bir dağın 500 m yüksekliğinde Castenetum zonu görülürken, 500–1300 m arasında Fagetum zonu, 1300- 2000 m arasında ise Abietum Zonu bitkilere rastlanır. İşte yüksekliğe göre dağlarda birbirini takip eden bu zonlara dikey zonlar denir.
Ülkemiz de dikey zona bir örnek vermek gerekirse;
Bursa ve Uludağ arasındaki bitki geçişini verebiliriz. Bursa ovasında yazları sıcak, kışları ılık bir iklim yaşanırken; Uludağ’da 1100 m’den sonra yazlar serin, kışlar yağışlı ve sert geçer. Bu nedenle Bursa ve Uludağ arasında tam yedi adet farklı zon görülmektedir.
Kısaca incelersek;
Palmetum zonu; 0 –150 m yükseklikte ve daha çok güneye bakan kısımlarda rastlanır.
Lauretum zonu; 150 –400 m arasında ise defne ve yaprağını döken meşe türleri dikkat çeker.
Castenetum zonu; 400-850 m arasında olup kestane bitkisine rastlanır. Marmara
Bölgesi yatay zonda bu grup içinde yer alır.
Fagetum zonu; 850 –1100 m arasında yer alan bu zonda bitki örtüsü kayındır.
Pinetum zonu; 1100 –1300 m arasında olup bitki örtüsü karaçamdır.
Abietum zonu; 1300–2100 m arasındaki kısımdır ki burada Uludağ’ın karakteristik bitkisi Uludağ Göknarı yer alır.
Alpinetum zonu; 2100 –2493 m arasındaki yüksekliktir.
1.2.2. Türkiye’de Bitkilerin Dağılımı
Türkiye de bitkilerin doğal dağılımı iklim ve yeryüzü şekillerinin etkisi ile beş değişik bölgeye ayrılır. Bunlar:
Kuzey Anadolu Dış Şeridi: Marmara’ nın tümü ve Karadeniz kıyı şeridini içine alır. Bu şeridin hakim olduğu bitki ise Kayın’dır.
Kuzey Anadolu İç Şeridi: Zonguldak’tan doğu hududuna kadar yer alan bölgedir. Bitki olarak Sarı Çam dikkat çeker.
Akdeniz Şeridi: Çanakkale’den Antakya’ya kadar uzanan sahil şerididir. Kızıl çam ve kara çam bitkileri yaygın olarak bulunur.
Step Kenar Şeridi: Ege ve Akdeniz’in iç kısımları ile Karadeniz’i bağlayan bölgedir. Tuz Gölüne kadar uzanan at nalı şeklindeki bölgedir. Meşe, Ardıç, Karaçam yaygındır.
Güney Doğu Anadolu Şeridi: Anadolu’nun güney doğusundaki bol yağış alan kısımlarda görülür. Meşe ve ardıç bitkileri yaygın olarak bulunur.
Dış Mekan Bitkilerinin Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj) kullanılmasıHerhangi bir alanda insanların ve hayvanların etkisinde kalmadan tamamen doğal etmenlerle oluşan bitki örtüsüne doğal bitki örtüsü ya da flora denir. Bir yörenin bitki örtüsünün insanlar ya da hayvanlar tarafından tahrip edilmesi söz konusudur. Yeryüzünün bugünkü bitki örtüsü ile doğal bitki örtüsü arasında büyük farklar vardır. Ancak insanın ulaşamadığı ya da etkilemediği alanlarda bitki örtüsü doğal bitki örtüsüdür.
1.2.1. Dünyada Bitkilerin Dağılımı
Dünya üzerindeki bitkilerin yayılışı, yatay ve dikey yönlerde olmak üzere değişiklik gösterir. Kuzey Yarımküre’sindeki bitkiler ısı bakımından altı büyük bölgede toplanır. Bunların her birine hakim olan bitkinin adına uygun zon adı verilir. Bunlar:
Palmetum Zonu (26 – 300) : Doğal bitki örtüsü palmiyelerdir.
Lauretum Zonu (22 – 260) : Ülkemiz bu kuşakta yer alır. Bitki topluluğu olarak Defne, Meşe, Şimşir gibi yapraklı bitkiler göze çarpar.
Castenetum Zonu (18 – 220) : Burada yaprağını döken ağaçlar dikkat çekmektedir. Kestane, Çınar, Dışbudak gibi.
Fagetum Zonu (14 – 180) : Serin iklimi seven bitkiler bu kuşakta yer alır. Kavak, Gürgen, Akçaağaç gibi.
Abietum Zonu: Bu zonun yer aldığı yerlerde mayıs, haziran ve temmuz aylarının ortalama sıcaklığı 10- 14 0C’dir. Ladin, huş, kızılağaç gibi bitkiler yer alır.
Alpinetum Zonu: Bitkilerin büyüme dönemlerinde burada sıcaklık ortalama olarak 10 0C’nin üzerine çıkmaz. Burada genellikle otsu ve çalı grubu bitkiler yer alır.
Enlem derecelerine göre meydana gelen bu zonlara yatay zonlar adı verilir. Ancak bu zonlar herhangi bir bölgedeki dağlarda aynı tertip ve sıra ile aşağıdan yukarı doğru birbirini takip eder. Örneğin, Kuzey Yarımküre’de 40’ıncı enlem derecesinde bir dağın 500 m yüksekliğinde Castenetum zonu görülürken, 500–1300 m arasında Fagetum zonu, 1300- 2000 m arasında ise Abietum Zonu bitkilere rastlanır. İşte yüksekliğe göre dağlarda birbirini takip eden bu zonlara dikey zonlar denir.
Ülkemiz de dikey zona bir örnek vermek gerekirse;
Bursa ve Uludağ arasındaki bitki geçişini verebiliriz. Bursa ovasında yazları sıcak, kışları ılık bir iklim yaşanırken; Uludağ’da 1100 m’den sonra yazlar serin, kışlar yağışlı ve sert geçer. Bu nedenle Bursa ve Uludağ arasında tam yedi adet farklı zon görülmektedir.
Kısaca incelersek;
Palmetum zonu; 0 –150 m yükseklikte ve daha çok güneye bakan kısımlarda rastlanır.
Lauretum zonu; 150 –400 m arasında ise defne ve yaprağını döken meşe türleri dikkat çeker.
Castenetum zonu; 400-850 m arasında olup kestane bitkisine rastlanır. Marmara
Bölgesi yatay zonda bu grup içinde yer alır.
Fagetum zonu; 850 –1100 m arasında yer alan bu zonda bitki örtüsü kayındır.
Pinetum zonu; 1100 –1300 m arasında olup bitki örtüsü karaçamdır.
Abietum zonu; 1300–2100 m arasındaki kısımdır ki burada Uludağ’ın karakteristik bitkisi Uludağ Göknarı yer alır.
Alpinetum zonu; 2100 –2493 m arasındaki yüksekliktir.
1.2.2. Türkiye’de Bitkilerin Dağılımı
Türkiye de bitkilerin doğal dağılımı iklim ve yeryüzü şekillerinin etkisi ile beş değişik bölgeye ayrılır. Bunlar:
Kuzey Anadolu Dış Şeridi: Marmara’ nın tümü ve Karadeniz kıyı şeridini içine alır. Bu şeridin hakim olduğu bitki ise Kayın’dır.
Kuzey Anadolu İç Şeridi: Zonguldak’tan doğu hududuna kadar yer alan bölgedir. Bitki olarak Sarı Çam dikkat çeker.
Akdeniz Şeridi: Çanakkale’den Antakya’ya kadar uzanan sahil şerididir. Kızıl çam ve kara çam bitkileri yaygın olarak bulunur.
Step Kenar Şeridi: Ege ve Akdeniz’in iç kısımları ile Karadeniz’i bağlayan bölgedir. Tuz Gölüne kadar uzanan at nalı şeklindeki bölgedir. Meşe, Ardıç, Karaçam yaygındır.
Güney Doğu Anadolu Şeridi: Anadolu’nun güney doğusundaki bol yağış alan kısımlarda görülür. Meşe ve ardıç bitkileri yaygın olarak bulunur.
Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj) Yer Örtücü Bitkilerin Kullanımı
Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj)da Çalıların Kullanımı
Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj) Ağaçların Kullanımı
Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj) Sarılıcı Bitkilerin Kullanımı
Bahçe Düzenlemesinde (Peyzaj) Çiçeklerin Dikimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder